26 Mart 2017 Pazar

Kaykay Nasıl Sürülür ?

Kaykay Nasıl Sürülür?
  • Kaykaya başlamak için, kaykayı halı veya çim üzerine koymak ve üzerinde bir süre durmak, kaykayı hissetmeye ve kaykay üzerinde dengede durmaya yardım eder. Daha sonra kaykay üzerinde hiçbir yere tutunmadan durulmaya çalışılmalıdır. Yakınlara minder koymak da ilk aşamada set düşüşlere karşı kişiyi korur.

  • Tek ayakla kaykay üzerinde durma hareketlerinden "regular" sol ayakla kaykay üzerinde durma, "goofy" ise sağ ayakla kaykay üzerinde durma ve diğer ayak yere basarak gitme pozisyonlarına verilen addır.

  • İki ayak üzerinde durmaya çalışılarak, adımları öne atma hareketleri denenmelidir. Ayak pozisyon hareketleri pratik yapıldıktan sonra, küçük bir iniş bulunarak kaykayla aşağı doğru inme pratiği yapılabilir. Minik ve çimli patikalar bu egzersizi denemek için birebirdir.

  • Bu egzersizlerden sonra ise, tahtayı döndürme denemeleri için pratik yapılabilir. tahta ile bir tarafa doğru eğilmek tahtayı çevirmeye yardım eder. Ayrıca tahtanın uç kısmına hafifçe baskı uygulayarak da tahta döndürülebilir. Tekerlekler havalandığında tahta hemen çevrilmeye çalışılmalıdır. Aksi halde denge kaybedilebilir.

  • Bu aşamalar geçildikten sonra kaykay daha hızlı sürülmeye başlanabilir. Böylece seri bir şekilde kaykay öğrenilebilir.

  • İleriki aşamalarda ise belli akrobatik hareket denemeleri yapılabilir.
-Yeni alınan bir kaykayın ömrü 6 aydır. Yapılan hareketler ve kullanım sıklığı da kaykayın kullanım ömrünü azaltır. Kaykayın uzun ömürlü olması için, parçalarını değiştirmek yeterlidir.
-Eğer kaykay tahtasında bir sorun varsa zımpara kısmı yenilenen kaykay yeni sürüşler için hazırdır. Tekerleklerse, titreşim hissedildiğinde değiştirlebilir. Aynı şekilde kaykayı döndürmeye yarayan dingiller de değiştirildiği zaman kaykay yepyeni bir sürüş deneyimi yaşatacaktır. 

Buz Pateni Nasıl Kayılır

Günümüzde gerek çocuklar gerekse gençler arasında oldukça sevilen ve eğlenceli bulunan buz pateni aslında göründüğünden çok daha fazla özveri ve özen gerektiren bir spor türüdür. Paten adı verilen , ayakkabının altına takılan özel bir donanımla elde edilen öğe buz üzerinde ağırlık merkezinizi ayarlayarak kaymanızı sağlar. Doğru ve akıcı bir teknikle buz üzerinde düşmeden kayabilmek için dikkat etmeniz gereken noktalara bir göz atın.

Buz Pateninin Yapılması

buz-pateni-nasil-yapilir1Kendinize uygun pateni seçin. Her çeşit patende olduğu gibi buz pateni sporunda da işin püf noktası kendinize en uygun pateni seçebilmekten geçiyor. Genelde satın alırken birçok spor dalına ait obje gibi patenler için de maliyetin kaliteyi ve rahatlığını belirlediğini düşünenler büyük bir yanılgının içine düşerler. Burada dikkat edilmesi gereken asıl nokta patenin bileğinizi sıkıca sarması ve ayağa vurmaması olacaktır. Yanlış alınmış büyük numaralı patenler boşluktan dolayı ayağın hareketini artıracağından yamuk basmaya ve düşmelere sebep olacaktır, hatta bileğinizi burkma olasılığınız bile var.
2Kendinizi koruyun. Her ne kadar eğlenceli olsa da beraberinde büyük bir risk doğuran buz patenini yaparken kask ve dizlik gibi koruyucu elemanları kullanmanız faydalı olacaktır. Ayrıca çocuklarınıza soğuktan koruyucu bere ve eldiven giydirmeniz önerilir.
3Alıştırma ile başlayın. Buz pistine ilk çıktığınızda profesyonel bir geçmişiniz yoksa işe kenardaki korkuluklara tutunup alışmaya çalışarak başlamanız gerekir. Isınma turunu bitirdikten sonra eğitmenlerin önderliğinde öncelikle nasıl düşmeniz gerektiğini ve ardından kalkmanız gerektiğini iyice öğrenin. Bu aşamanın da ardından küçük adımlı yürüyüşler ve kayma egzersizleri takip edilecektir.
4Teknikten şaşmayın. Buz pistinde kayarken ayaklar v şeklinde açılır ve vücut yine ayaklarla öne doğru hafifçe itilir. İlerleyen zamanda ise kollar ve dizler kullanılarak sağa ve sola dönüşler yapılabilir. Denge kaybını hissettiğiniz an ise bütün ağırlığın dizlere vererek düşmeyi engelleyebilirsiniz.
5Buz üzerinde ilerlemeyi olduğu kadar durmayı da başarmanız beklenir. Bunun için iki ayağı bükerek doğru durma, kuvvetli ayağı öne iterek durdurma ya da kolları iki yana açarak ayaklardan destek alma tekniklerinden yararlanabilirsiniz.

                        YENİ BAŞLAYANLAR İÇİN PATEN KLAVUZU 

         
          Bu yazımda sizlere   patene başlarken dikkat

 edilmesi gerekenlerden bahsedeceğim. Paten sürmeye karar verdiniz. İlk yapmanız gerek tabi ki de bir paten almak olacaktır. Fakat paten alırken nelere dikkat edilmelidir? Rulman, ABEC ne demektir? Ne çeşit paten almalıyım? Hangi marka almalıyım? Pateni aldım peki üstünde nasıl duracağım?  gibi soruları simdi cevaplandıracağım.


PATEN ALIRKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİM?

 Paten seçerken öğrenmeniz gereken bir kaç terim var. Bunlardan kısaca bahsedelim.



Rulman: Paten tekerleklerinin içlerinde, tekerleklerin rahatça dönmelerini sağlayan rulmanlar vardır. Abec veya Sg ile ifade edilirler. 1 en kötü ve 9 en iyi olmak üzere 1'den 9'a kadar tek rakamlarla numaralandırılırlar. ABEC 7 ideal iken , ABEC 5 yeterli seviyededir.


Tekerlek boyu: mm ile ifade edilir. Unutulmamalıdır ki tekerlek büyüdükçe , paten daha hızlı gidecektir. 80mm idealdir.


Tekerleğin sertliği:  Sert tekerlekler hızlı ve kaygandır. Bu yüzden yeni başlayanlar  yumuşak tekerlekleri tercih etmelidir. Tekerleğin sertliği A ile gösterilir. Yumuşak tekerlekler 78A-88A arası değişir. 80A idealdir.

      Bunlara dikkat ettikten sonra seçeceğiniz paten ayağınızı tamamen sarmalıdır. Genellikle patenler ayakkabı numaranızla uyuşmaktadır. Yine de markadan markaya kalıp farklı olabileceğinden pateninizi deneyerek alınız.


Kesinlikle korumalık almamazlık etmeyiniz. Yeni başladığınız için bol bol düşeceksiniz bundan kaçış yok ^^. Korumalıklar set set veya parça parça satılmaktadırlar. Tabiki de bütün parçaları almamız gerekiyor.


HANGİ TİP PATEN ALMALIYIM?

            5 tip paten türü bulunmaktadır. Bunlar: Fitness, Urban, Slalom, Agresif ve Hızdır. Bu yazımızı yeni başlayacak arkadaşlar için oluşturduğumuzdan onlar kesinlikle Fitness pateni kullanmalıdırlar. Diğer türler başlangıç seviyesi için uygun değildir. Yine de ne olduklarını açıklamakta fayda var. Pateni öğrendikten sonra sürme amacınıza göre farklı tarzda paten alabilirsiniz.

Fitness paten: Genelde spor amaçlı , düz yerlerde keyifle kullanabileceğiniz paten türüdür. Başlangıç için idealdir. Kaymak yerine bazı ufak tefek hareketlerde yapılabilir



Urban paten: Fitnessa göre biraz daha engebeli yerlerde kullanılmaya uygundur. Oradan oraya atlanılabilir. Bu yüzden Fitnessa göre daha dayanıklıdır. Başlangıç için uygun olsa da paten ömrünü göz önüne alırsak ilk olarak Fitness paten seçimi daha yararlı olacaktır

Slalom paten: Yere dizili konilerin arasından geçmek için kullanılmaktadır. Slalom kelimesinin asıl manası budur zaten. Çok gereksiz gibi görünse de bir çok Slalom hareketi mevcuttur.


Agresif paten: İşte bu paten tipi artık normal sürüşler sizi kesmediği zaman kullanmak için idealdir. Rampalarda ve trabzanlarda kaymak , yüksek yerlerden atlamak için sert, dayanıklı ve Fitness patene göre daha küçük dizayn edilmiştir.


Hız pateni:  Adından anlaşıldığı gibi hızlı sürmek için kullanılır. Tekerlekleri normal boyutlardan büyüktür. Başlangıç için aklınızdan bile geçirmeyin derim. Hızlı olduğundan denge sağlamanız zor olacaktır.


HANGİ MARKA PATEN ALMALIYIM?

             En kaliteli ve en çok bilinen markalar Rollerblade ve Powerslide. Oldukça kaliteli olmalarıyla bilinirler. Uzun süre sizi götürücek markalardır. Fiyatları 250tl den başlamaktadır. Bunların dışında Oxelo ve Fila marka patenler mevcuttur. Biraz daha düşük kaliteli , fiyatları daha uygun olan markalardır. 125tl den başlamaktadır. Adı sanı belli olmayan düşük kalitedeki kırtasiye patenlerinden kesinlikle uzak durun.


PATENİ NASIL SÜRECEĞİM?

Artık her şeyi öğrendiğimize ve patenimizi aldığımıza göre sıra nasıl sürüleceğine geldi. Tabiki bunu ben size ögretemem. Ama yararlı olucağını düşündüğüm bir video buldum. Pateni nasıl giyeceğinizi, düşünce nasıl kalkacağınızı, nasıl duracağınızı ve birkaç temel hareketi ögrenebileceğiniz videoya buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Size tavsiyem özellikle nasıl durulacağını iyi öğrenmeniz ^^ .

14 Mart 2017 Salı

                   PATEN  VE  BUZ  PATENİ  TARİHÇESİ

               TEKERLEKLİ PATEN
       Paten kullanımı tarih içerisinde ilk defa 18.yy’da Hollandalılar tarafından başlatılmıştır. İlk tekerlekli paten tanıtımını ise 1760 yılında Joseph Merlin yapmıştır. John Joseph Merlin, tekerlekli pateni icat eden ilk kişi olarak kayıtlara geçmiştir. Müzik aletleri yapımcısı olan, Belçikalı Joseph Merlin yeni buluşu olan patenleri 1760 yılında İngiltere’de bir toplantıda tanıtmıştır. Davette paten kayarak konuklara keman çalan Joseph, henüz paten üzerinde nasıl hareket edileceğini bilmediği için belli bir süre sonra duramayıp düşmüştür.

         Yaşanan bu olaydan sonra belli bir süre patenden hiç bahsedilmemiştir. Tabi 1829 yılında Fransa’da tekerlekli patenin bulunup ve bundan 10 yıl sonra İngiltere’de ilk tekerlekli patenin yapılmasına kadar.

         Patenlerin ve paten sporunun yaygınlaşmasının temelleri ise 1863 yılına dayanmaktadır. 1863 yılında New Yorklu James L.Plimpton kauçuk yastıktan oluşan, dört tekerlekli pateni bulmuştur. Bu dönemlerde yapılan ilk patenlerin tekerlekleri şimşirden yapılmaktaydı ve bu yüzden kolayca kırılıyorlardı. Daha sonralarda ise bilyeli yataklarda dönen çelik tekerlekli patenler yapılmaya başlandı. James’in bulduğu dört tekerlekli patenler kısa sürede Amerika’da yaygınlaştı. Çünkü bu patenler ile dengede kalmak kolay oluyordu. Ayrıca bu dört tekerlekli patenler birçok figür yapmaya da imkan veriyordu. Bu tarihten itibaren Amerika’yı saran paten çılgınlığı, 1870’li yıllarda yavaş yavaş Avrupa’ya geçmeye başladı.

        Tekerlekli patenlerin daha rahat kullanılması için 1860 yılında ABD’de ilk tekerlekli paten pisti açılmıştır. Amerika’nın Rhode Island eyaletinde bulunan Newport’taki Atlantik Oteli’ne açılan paten pisti bu anlamda öncü olmuştur. 1870 yılından sonra ise ABD’nin çeşitli yerlerinde tekerlekli paten pistleri yapılmaya başlanmıştır. Dünyanın en büyük paten pisti ise 1890 yılında Batı Londra’da yer alan Olympia’da açılmıştır.

         İngiltere’de tekerlekli paten sporu 1870’lerden sonra yaygınlaşmaya başlamıştır. Ancak patene olan bu ilgi sadece birkaç yıl sürmüştür. Paten sporuna karşı en büyük ilgi 1909 – 1912 yılları arasında olmuştur. Bu tarihlerden sonra sinemanın gelişim göstermesi ve 1.Dünya Savaşı’nın başlaması patene olan ilgiliyi bir hayli azaltmıştır. Patene ve paten sporuna olan ilgi, 1929 yılından itibaren tekrar yavaş yavaş canlanmaya başlamıştır.

          Dünyada çok popüler olan paten sporu ülkemizde de günden güne yaygınlaşmaktadır. Patenlere ve paten sporuna karşı olan ilgi her geçen gün artmaktadır. Ülkemizdeki ilk paten mağazası diyebileceğimiz işletme; 1908 yılında Beyoğlu’nda A.Saltiel ve H.Artidi tarafından açılmıştır. Skating Palace isimli bu müessese 1944 yılına kadar işletilmiştir. 1944 yılından itibaren ise Varlık Vergisi sebebiyle işletme devlete geçmiştir.





                     BUZ PATENİ 
    Bir spor dalı olduğu kadar, bir eğlence ve bir sanat faaliyeti de sayılabilecek artistik paten, dünyadaki en köklü sporlardan biridir. Arkeolojik kazılarda bulunan hayvan kemiklerinden yapılma ilkel patenler, insanoğlunun en eski çağlardan beri paten kaydığını göstermektedir. Paten kaydığı bilinen en eski isimlerden biri 14. yüzyılda yaşamış Hollandalı azize Lidwina’dır.


    Spor dalı olarak artistik patenin ortaya çıkışı da epeyce eskiye dayanmaktadır. Artistik paten, 18. yüzyılın ortalarında Britanya'da ilgi görmeye başlamış ve 1742 yılında İskoçya, Edinburgh'da ilk artistik paten kulübü kurulmuştur. 1772'de artistik patenin kurallarının belirlendiği bir kural kitabı yayımlanmıştır. Spor, 19. yüzyılda teknik olarak gelişmeye başlamış ve Amerikalı balet Jackson Haines artistik figürler kullanmayı denemiştir.  Artistik pateninin yanı sıra senkronize buz pateni, hız pateni ve kısa mesafe hız pateni branşlarını bünyesinde barındıran Uluslararası Paten Birliği (ISU), 1892 yılında Hollanda’da kurulmuştur.
    Artistik patenin kural ve stilleri 20. yüzyılın ilk dönemlerinde şekillenmeye başlamış ve atlayış figürleri spora dahil olmuştur. 1897'de ikinci kez düzenlenen Dünya Şampiyonası'nda ikinci olarak ilk madalyasını kazandıktan sonra 1901-1911 yılları arasında bir eksikle her sene dünya şampiyonu olan Ulrich Salchow kendi adıyla anılan atlayışı icat ederek sporda devrim yapmıştır. Dünya Şampiyonası’nda 1906 yılında ilk kez kadınlar kategorisi açılmıştır. Artistik paten, 1908 Londra Olimpiyatları programına alınmış, erkekler, erkekler özel figürler, kadınlar ve çiftler kategorisinde yarışmalar yapılmıştır. Erkeklerde Salchow, kadınlarda ise o yılların bir başka efsanesi Madge Syers zafere ulaşmıştır. Artistik paten, 1920 Antwerp Yaz Olimpiyatları'nda program dahilinde kalmış daha sonra 1924’te Chamonix'de ilk kez düzenlenen Kış Olimpiyatları  resmi bir spor dalı haline gelmiştir.

      Türkiye 1991’de Türkiye Buz Sporları Federasyonu’nun kurulmasıyla artistik paten bağımsız bir federasyonun bünyesinde örgütlenmiştir.

   Türkiye'nin ilk olimpik buz pisti, Ankara'da 1987 yılında açılan ve kısaca Bel-Pa olarak adlandırılan Büyükşehir Belediyesi'nin Buz Pateni Sarayı'dır. İzmit'te 1999'da hizmete giren ve Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Buz Pateni Pisti de, Türkiye'nin ikinci olimpik buz tesisidir. 2009 yılında ise olimpik koşullarda İstanbul’da Zeytinburnu Buz Pisti açılmıştır. Türkiye Buz Sporları Federasyonu 2006 yılında Buz Hokeyi ve Buz Pateni olarak 2’ye ayrılmış ve 2006 dan beri ayrı federasyonlar halinde faaliyetlerini sürdürmektedir. 2009 yılına kadar sadece tek’ler kategorisinde var olan TBPF 2011 Üniversite Oyunları nedeni ile daha önce faaliyet göstermediği Buz Dansı ve Short Track branşlarında da faaliyete geçmiş 1-2 yılda uluslararası arenada varlığını yeni branşlarda da ispatlamıştır.


                                     KAYKAY TARİHİ

Kaykayekstrem bir spor dalı ve bu amaç için kullanılan spor aleti. Kaykay, 20. yüzyılın ortalarından sonra, ABD'nin Kaliforniya eyaletinin sahil kentlerinde, rüzgârsız günlerde sörf  yapamayan gençler tarafından, tahta bloklara tekerlek takmak suretiyle icat edilmiştir. Sporcu ilerleyen veya durağan durumdaki kaykayın üzerinde dengede durarak çeşitli akrobatik hareketler gerçekleştirir. Başlangıcından bugüne popülaritesi sürekli değişen bu spor dünyanın hemen her köşesinde çok sayıda amatör ve profesyonel sporcu tarafından yapılmaktadır.
Kaykay sporu; kaykayı oluşturan parçalar, kendisine özel ayakkabı, kıyafet ve aksesuarların üretimi ve pazarlanması yanı sıra kaykay parkları'nın kurulması ve işletmesi, yerel ve uluslararası yarışma organizasyonları ile çok büyük bir endüstriekonomi ve kültür haline gelmiştir.

                      Kaykay sporunun alt dalları

Streetstyle (sokak stili)


Streetstyle kayan bir kaykaycı
Bu tarzda sokaktaki kaldırımlar, düz alanlar, basamaklar, engeller, merdiven kenarındaki tutacaklar veya bunlara benzer materyallerin bulunduğu kaykay alanların kullanılır ve bunlarla alakalı hareketler yapılır. Bu tarza en büyük katkıyı ABD'li kaykaycı Rodney Mullen'ın yaptığı fikri kabul görür. Streetstyle'da zıplama hareketi olan ollie başta olmak üzere hemen hemen tüm temel hareketleri keşfeden kişi o'dur. Dünyada en çok tercih edilen bu tarz özel alanlara ihtiyaç duyulmaması nedeniyle en çok tercih edilen stildir.
Bu tarzın başlangıç tarihi kaykayın tarihi ile aynıdır. Henüz ilk kaykay kullanılmaya başladığında kaykaycılar sokaklarda kayarak ulaşımlarını sağlıyorlardı. Daha sonraları ise daha değişik hareketler keşfedildikçe bunları daha kolay ve gösterişli yapabilecekleri bol kaldırım ve basamakları olan mekânları aramaya koyuldular. En son aşamada ise kendilerinin tasarladıkları kaykay parklarını geliştirdiler. Yapılan bu parklarda sokaklar ve binaların önlerindekine benzeyen yapılar bulunur. Bu yapılar genellikle metaltaş ve ahşap malzemeden üretilirler. 1980' lerin başında popülaritesini yaklaşık on yıl boyunca yitiren bu tarz 1990'larda yine eski haline dönmüştür.
Bu tarzın en büyük dezavantajı ise özellikle bu konuda özel yerel kanunların varolduğu Birleşik Devletler'de kaykaycıların sık sık umuma açık yerlerde kaydıklarında polis tarafından alıkonmaları hatta tutuklanmalarıdır.
Benzer uygulamalara bu sporu yapan kesimin sayıca çok olduğu diğer ülkelerde de rastlanır.[10][11]

Vertstyle (eğim stili)


Vertstyle kayan bir kaykaycı
1970'lerde ortaya çıkan bu tarzda rampalar mevcuttur. Önceleri sadece sokak tarzı kayan kaykaycılar bir süre sonra çanak şeklindeki havuzlarda kaymaya başladılar daha sonra ise daha kullanışlı olan rampalar yapmaya başladılar. Bu şekilde eğim tarzı da ortay çıkmış oldu.
Değişik şekillerde rampalar olsa da en çok bilinen ve gösterişli olanı yarım tam boru şekline çok yakın olan halfpipelardır. Çok büyük çoğunlukla ahşap materyalden yapılan bu rampada 90 derece açı ile rampaya kaykaycı kendini bırakır ve bir karşı tarafa bir ilk başlanan tarafa doğru kayarak değişik hareketler yapar. Bu tarzda kullanılan rampalar sadece halfpipe'lardan ibaret değildir. Diğer en çok kullanılan rampaların başında çeyrek boru şeklindeki halfpipe'tan daha az eğimli ve daha alçak olan quarterpipelar gelir.
Rampalarda kaymak için güvenlik açısından bir takım ek tedbirler alınması sıkça karşılaşılan bir durumdur. Özellikle kişi kendi ekseni etrafında 360 derecelik bir küre oluşturan sınırlar dahilinde dönerek hareketleri gerçekleştirdiğinden olası ters, sert ve yüksekten düşme olasılığına karşı bazı koruyucu materyaller vücuda takılır. Bunlar genel olarak kask, bileklik, dizlik ve dirsekliklerdir.
Bu tarzdaki hareketler sokak tarzına göre biraz daha farklıdır. Benzer hareketler rampanın bir ucundan yükselerek daha yüksekte yapılır ve hareketin önüne aerial ifadesi getirilir. Ayrıca bu stilde hareketlerde bolca tahtadan tutma yani grab hareketleri mevcuttur.

Freestyle kayan bir kaykaycı
Genellikle birbirine yakın ve standart boyutlarda yapılan half-pipe'ların yanı sıra Danny Way tarafından projelendirilerek özel olarak imal edilmiş olan Süper Mega Ramp diye adlandırılan modeller de mevcuttur. Danny Way bu rampalarda pek çok yüksek ve uzun atlama rekorlarına sahiptir.] Bu tarzda dünyanın en iyilerinden biri olarak Tony Hawk kabul edilir.

Freestyle (serbest stil)

En eski kaykay alt dalı olan bu tarz 1960'lardan 1990'ların başına kadar oldukça popüler olmuştur. 1980'lerde ollie ve ollie bazlı diğer hareketlerin ortaya çıkmasıyla yavaş yavaş eski popülaritesini yitirmiştir. Bu stil sokak tarzına benzer ancak yapılan hareketler bilinen hareketlerden çok kaykaycının kendi tarzı ile ürettiği ve bilinen kural ve hareketlerin dışındakilerdir. İyi bir freestyle performans çıkarmanın anahtarları sergilenen hareketlerde; çeşitlilik, zorluk, akıcılık ve yaratıcılıktır.
Bu tarz özellikle günümüzde eskisine nazaran eğim ve sokak tarzına göre daha az tercih edilir. Bunun sebebi olarak gerçek bir yaratıcılığa ihtiyacı olması ve kaykaycının sosyal kaygılarla daha çok yapılan diğer tarzları tercih etmesi olarak gösterilebilir.
Bu stilde Rodney Mullenın dünyanın en iyilerinden birisi olduğu kabul edilir.

Downhill (yokuş aşağı)

Bu stil streetstyle tarzına diğerlerine göre daha yakındır. Bu tarzda herhangi bir kaykay hareketi yapma kaygısı olmadan daha geniş tekerler kullanarak eğimli ve uzun bir güzergahta ve yokuş aşağı olarak yarışılır veya sadece kayma amaçlı bir aktivite olarak kalır. Kaykayla en yüksek hızlara bu tarz ile ulaşılabilir. Günümüzde artık teknik becerilerin ön plana çıktığı bir anlayış kaykay sporuna hakim olduğundan eskisine göre daha az yapılmaktadır ancak bu tarza özel dingil ve tahtalar geliştirilmiş olup güvenlik ve sürat artış göstermiştir.

Longboard ile downhill tarzında kayan bir kaykaycı

                             Kaykay hareketleri


Bir kaykaycı kaykayıyla havadaKaykay hareketleri kaykay ile sporcunun kombine halde yaptığı bazı numaralardır. Bu hareketlerin zorluk derecesinin bir genelleme ölçütü yoktur. Kimi sporcular diğerlerine zor gelen hareketleri kolaylıkla yapabilirken; diğerlerine kolay gelen hareketlerde zorlanabilirler. Kaykay hareketleri özellikle 1976 yılında basitçe zıplama hareketi olan ollienin keşfinden sonra hızla gelişmiş ve değişik numaralar ortaya çıkmıştır. Ollie birçok hareketin temelini teşkil eder.
      Kaykay hareketlerinin isimlendirilmesinde temel hareketin yanında kaykaycının hangi ayağı önde olarak kaydığı ve hareketi öne doğru yoksa geri geri mi yaptığı önemlidir. Kaykaycı sağ ayağı önde kayıyor ise sağa dönüşlü hareketlerin başına frontside sola dönüşlü hareketlerin başına backside terimi gelir. Eğer hareketi geri geri giderken yapıyorsa başına ayrıca fakie terimi eklenir. Kaykaycı normalde öne koyduğu ayağını arka tarafa koyup hareketleri tamamlıyorsa bu durumda da hareketin önüne switch stance terimi koyulur.
Hareketlerin fiziksel ve bazı teknik terimleri olsa da bazen de ilk yapan kişilerin adıyla anılırlar. Örneğin Cabellerial hareketi ilk kez Steve Cabellero tarafından yapılmıştır.
Bu kuralların dışında da hareket isimleri vardır. Herhangi bir sınıflandırmaya sokulması zor olan bazı hareketlere de madonnaimpossibleHo-Ho plantshove it gibi isimler de verilmiştir.
Yüzlerce sayıda olan kaykay hareketleri genel olarak şu şekilde sınıflandırabilir:

Aerial hareketler

Bu tür hareketlerde sporcu kaykayıyla havada kaykayını eli veya ayağıyla kavrayarak süzülür. Havada süzülürken el veya ayak her daim kaykay tahtası ile temas halindedir. Havuz veya rampalarda ollie yapmadan havalanma hareketleri ve ollienin tüm varyasyonları bu sınıfta ele alınabilir. Örneğin zıplayıp havada sağ ayak önde kayılıyor ise sağa doğru 180 derece dönülerek tam ters pozisyonda (fakie) olarak yere inilerek devam ediliyorsa bu hareketin ismi 180 frontside ollie olur ve bu bir aerial harekettir.

Serbest stil hareket yapan bir kaykaycı

Serbest stil hareketler

Bu tür hareketlerde sporcu tamamen özgürdür. Kaykayının dört tekeri ,iki tekeri ve hatta bazen tek tekeri üzerinde olmak üzere çeşitli numaraları seri biçimde sergiler. Ayrıca kaykayının kenarında, kuyruğunda, burun kısmında veya kaykayına tam ters olarak binerek de çeşitli hareketleri ortaya çıkarır. Bazen kaykaycı bu stilde elleri üzerinde amuda kalkmış bir halde kayarken bile görülebilir. Bu hareketlerin özel isimleri genellikle yoktur.

Flip hareketleri

Flip hareketlerinde kaykay kendi kısa çapı etrafında (oklavanın yuvarlanması gibi) 360 derece dönmelidir. Elbette bu durumun fiziksel olarak mümkün olması için hareketin havada yapılması gerekir. Buradan da anlaşıldığı üzere tüm flip hareketleri aslında aerial da sayılabilir. En basit flip hareket örnekleri burun kısmına ayağın ucu ile vurularak gerçekleştirilen kickflip ve burun kısmının tam çapraz kısmına topuk ile vurularak yapılan heelflip'tir. Diğer örnekler arasında 360 flip, hardflip ve tüm bu hareketlerin ters ayakla ,fakie ve çeşitli derecelerde frontside ve backside yapılanları gösterilebilir.

Boardslide yapan bir kaykaycı

Slide hareketleri

Slide yani başka bir deyişle kaydırma hareketlerinde kaykaycı hareketleri kaykayının üstünde olmak üzere kaykayı tekerlekleri üzerinde değil ancak tahtanın altı, burun kısmı veya kuyruk kısmını kaldırım ya da merdiven kenarı tutacakları gibi materyallerde kaydırmak suretiyle yapar. Eğer kaykayın altı üzerinde materyale 90 derece açı ile kayılıyorsa buna boardslide denir. Burun kısmının kaydırıldığı harekete noseslide kuyruk kısmı kaydırıldığında ise tailslide denir.

Grind hareketleri

Grind hareketlerinde olayın esası kaykayın dingillerini hareketin yapıldığı duvar, kaldırım veya boru gibi materyallerle temas etmesidir. Kaykaycı hareketi dingiller üzerinde kayarak tamamlar. Örnek olarak özel bir boru üzerinde her iki dingil üzerinde sürtünerek hareket tamalanırsa bu harekete 50-50 Grind denir. Eğer sadece arka dingiller üzerinde sürtünerek hareket tamamlanırsa hareketin adı 5-0 grind olur. Ön dingil ve burnun bir kısmının sürtünerek tamamlandığı hareket ise Crooked grind olarak adlandırılır.

                                     Kaykay parkları


Davis, Kaliforniya'da bir skatepark
      Kaykay parkları kaykaycılar için yapılmış serbestçe kaymaları, tekniklerini geliştirmeleri ve eğlenmeleri amacıyla kurulmuş parklardır.
Bu parklar resmi ve özel kuruluşlar yanında özel şahıslar tarafından yaptırılmış olabilir. Özel parkların bir kısmı ücretli olabilir. Bu durumda genellikle promosyon amaçlı abonelik seçeneği daha fazla sporcuyu alana çekmek için sık sık kullanılır.
Kaykay parklarında çeşitli rampalar ve sokakta kayarken kaykaycıların karşısına çıkan kaldırım, duvar, basamak, handrail gibi materyallerin simülasyonları ve hatta bu materyallerin birleştirilmesi ile ortaya çıkmış funbox gibi yapılar bulunur.
Kaykay parkları ailelerin çocuklarını daha rahat bir şekilde bu sporu yapmak üzere yollamalarına da katkı sağladığından oldukça önemlidir. Özellikle sporun çok yapıldığı bölgelerde aileler için bekleme ve izleme yerleri, kafeteryaları, mağazası ve çeşitli imkânları olan parklar mevcuttur.
Parklar açık ve kapalı olabilir. Kapalı olanlar özellikle soğuk kuzey ülkeleri ve Kuzey Amerika'nın kuzey kesimlerinde ve oldukça sıcak olan ülke ve bölgelerde iklimin dezavantajlarını bertaraf etmek amacıyla tercih edilir.